Yazan: ÜMMÜ ÖZÇELİK ER
Her yıl düzenlenen kitap fuarlarından biri İstanbul TÜYAP kitap fuarı. Bu yıl 41.si düzenlendi. Hem benim hem Düş Kurguları Çocuk’un üçüncü fuarıydı. İlk yılki fuar güzel geçmiş ve etkilendiğim noktaları bir yazıda kaleme almıştım. İkinci yıl stant biraz daha hareketlenmiş, çocuk kitapları ve yazarları artmıştı. Bu yıl ise hem mekân olarak hem de kitap, yazar ve çizer sayılarıyla daha da genişleyen standımız oldukça renkliydi.
İnsanlar doğup büyüyüp öldükleri gibi ülkelerin, eşyaların ve Dünya’nın da bir ömrü vardır. Düş Kurguları Çocuk da şu anda büyüyen bir çocuk gibi. İlk yıl fuara sadece Karınca Süpürgesi hikâye kitabımla katılırken stanttaki çocuk kitabı sayısı da çok azdı. İkinci yıl seri olarak devamı da gelecek olan iki kitabım daha -Gizem’in Bereket Hazinesi ve Gizem’in Cennet Hazinesi- eklenip üç kitap olmuştu. Bu yıl ise Beş güzeller ve Gizem’in Mutluluk Hazinesi’nin ilave olmasıyla beş kitabım vardı. Yayınevinden çıkan çocuk kitapları sayısı da bir hayli artmıştı.
Fuarda bulunduğum süre boyunca çocuk kitaplarının olduğu bölümde kaldım. Yazarlarla ve okurlarla birebir diyalog kurmak ve bazı güzel hareketlere şahitlik etmek benim için çok eğlenceliydi. İlk yıl bir fuara katılmanın ve dağıttığımız kitap ayraçlarımızın mutluluğu hepimize yeterken ikinci yıl stant bazı yazarların çocuklar için düşündüğü sürprizlerle şenlenmişti. Hilal Kaya’nın sevimli karakterlerinden Hotoz Horoz’un oyuncak karakteri gelmiş, balonlar ve bazı şekerlemelerle çocuklar ve hepimiz neşelenmiş ve ağzımızı tatlandırmıştık.
Bu yıl ise daha da genişleyen standımızla birlikte renkler, yazarlar ve sürprizler de artmıştı. İlk ilgimi çeken Emine Özoğul’un minikler için yaptığı kâğıttan kelebekler ve boyama çıkartmalarıydı. Hotozlarımız biraz eksilmiş de olsa yine vardı. Sonra Öznur Kahyaoğlu’nun Erken Uyananlar Orkestrası’nın sevimli karakteri, su kabağından hazırlanmış eğlenceli haliyle ve uçakla uzak bir şehirden fuara katılmaya gelmişti. Fuara katılabilmek için, çalıştığı başka bir şehirden yoga matı, sırt çantası ve bavuluyla standa sığmaya çalışan Özlem Özden kendini zor getirmişti. Fakat seneye yeni bir kitapla ve sevimli karakteri Cet’in yaşadığı bir akvaryumla gelirse çok normal karşılayacağımı ifade etmeliyim.
En ilginç sürpriz ise Şeyma Taşdemir’den geldi. Gerçek bir karakter olan ve sakince kucakta oturarak kendisini peluş bir oyuncak zannettiğimiz sevimli köpeği ilgi odağı oldu. Yanında getirdiği balon ve kalem hediyeleri de çocukların yüzlerini güldüren güzelliklerden bazılarıydı.
Bir sonraki yıla çocuk kitaplarımızın artacağını ümit ederken karşılaşacağım sürprizlerin de merakını taşıyor olacağım. Yudum Mingan kafeste bir sümsük kuşu, Sevil Yörükoğlu üzerinde bir dinozor kostümü ile gelirse hiç şaşırmayacağım. Çocuk kitabı yazmak zordur fakat azıcık çocuk kalmak, çocukça hayaller kurmak, çocuklarla empati kurabilmek bize yardım ediyor galiba.
Kitap fuarlarına bundan sonra kitap bayramı veya kitap şenlikleri dedirtecek orijinal fikirlerle bir sonraki seneyi heyecanla bekleyeceğim.
Bu yazı vesilesiyle fuarda beni yalnız bırakmayan okurlarıma, birlikte imza gününe katılan yazar dostlara ve yayınevimize de teşekkürlerimi iletiyorum. Daha bereketli, hareketli ve eğlenceli fuarlarda yani kitap bayramlarında karşılaşmak dileğiyle…
ÜMMÜ ÖZÇELİK ER