Yabancı Hayat Seti

Yaşam, yanılsamalarla doludur. Bu nedenle zaman zaman gerçeklerden uzaklaşabiliriz ama asıl sorun, kendinize yabancılaştığınızda başlar. Vedat da bilmediği bir mekânda gözlerini açtığında yanılsamalarla karşı karşıya kalır. Vedat’ın gerçeğe ulaşma çabası içinde başlayan olaylar nasıl sonuçlanacak? Vedat, olduğunu düşündüğü kişi midir? Peki siz olduğunuzu düşündüğünüz kişi misiniz?.. Düşünceleri beden bulmuş ve zihninde o sesin geldiği yeri, o sesin yankılandığı ortamı, yattığı şeyi ve kendi vücudunu hatta ne durumda olduğunun resmini çizmeye çalışıyordu. Zaman, uzayın uçsuz bucaksız karanlığında süzülen bir toz parçacığı gibiydi onun için. Düşündükçe bu boşluk, daha da içine çekiyordu kendini ve bilinmeze doğru sürükleniyordu yavaş yavaş gözden kaybolurcasına.

Şüphe, bizi gerçeklerden uzaklaştırır; gerçeği hayale, hayali gerçeğe dönüştürür. Bir de işin içine yanılsamalar karıştığında neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar veremez insan. Pınar ve Ceren; şüpheler içinde boğuşmaya ve herkesten şüphelenmeye devam ederken sevdiklerine kavuşup gerçeklere ulaşabilecek mi? Serinin bu kitabında şüphe, bir çığ gibi büyümeye devam ediyor. Peki herkes birbirinden şüphe ederse… Kuşkusuz en kötüsü de kendinizden şüphe ettiğinizde gerçekleşir. “Şehir, derin bir sessizliğe gömülmüştü
doğan güneşin inadına.” “O şüphe, berrak bir suyun içindeki küçük, küçücük bir pirinç tanesi gibi duygularının arasında bir o yana bir bu yana sallanıp duruyordu.”